~ 2 min read

Duygusal Yoksunluk Şeması

Duygusal yoksunluk şeması nedir, nasıl oluşur ve terapide nasıl çalışılır? “Kimse beni gerçekten anlamıyor.” “Bana en yakın insanlara bile bir uzaklık hissederim.”  Bu cümleler size yakın geliyorsa, duygusal yoksunluk şemanızın güçlü olduğunu düşünebiliriz.

Duygusal yoksunluk şeması nedir, nasıl oluşur ve terapide nasıl çalışılır?

“Kimse beni gerçekten anlamıyor.”
“Bana en yakın insanlara bile bir uzaklık hissederim.”
“İnsanların beni sevmesine izin vermek benim için zor.”
“Bana sıcaklık ve sevgi veren kimse olmadı.”
“Soğuk ve bana sevgi vermeyen eşlere ilgi duyarım.”

Bu cümleler size yakın geliyorsa, duygusal yoksunluk şemanızın güçlü olduğunu düşünebiliriz.

Duygusal Yoksunluk Şeması Nedir?

Fiziksel ihtiyaçlarımızı fark etmek ve gidermek daha kolayken, duygusal ihtiyaçlarımızı fark etmek ve gidermek daha zor olabiliyor.

Sağlıklı her insanın duygusal ihtiyaçları vardır. Anlayış, sevgi, şefkat, empati ile sarmalanmak hepimizin ihtiyacı ve hakkı diyebiliriz.

Ancak birinin bizi anlayacağına, yanımızda olacağına, şefkat ve anlayış göstereceğine olan inancımız zayıfsa, bu kaynaklara ulaşmanın oldukça zor olduğunu, bunun için çaba sarf etmek ve kendimizi sevdirmek gerektiğini düşünüyorsanız duygusal yoksunluk şemasının hayatınızda yer kapladığını ve ihtiyacınız olan duygusal kaynaklara erişiminizi zorlaştırdığını düşünebiliriz.

Duygusal yoksunluk şeması ile işlevsel olmayan baş etme yöntemleri kullandığımızda yaşamımızı zorlaştırıyor. Başa çıkma biçimlerimiz, duygusal ihtiyacımızı karşılayabileceğimiz ilişkiler kurmak yerine bizi yoksun bırakan ilişkiler kurmaya itiyor. Duygusal ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimize dair inancımız zayıf olduğunda, ihtiyaçlarımızı dile getirmek de oldukça zor olabiliyor. Duygusal ihtiyaçlarımız karşılanmadıkça duygusal yoksunluğun kaçınılmaz olduğu inancı yerini koruyor.

Duygusal Yoksunluk Şeması Nasıl Oluşur?

Duygusal yoksunluk şemasının nasıl oluştuğu her bir kişi için kendi hikayesine özgüdür. Bebeklikten itibaren bakım veren yetişkinlerin (genellikle anne- baba) duygusal ihtiyaçları fark edip karşılaması yeterli miktarda olmadığında, bakım veren yetişkinler bebeği/ çocuğu şefkatle sakinleştirme, kucaklama, duygularını tanıtma ve regüle etme gibi işlevleri yerine getiremediğinde duygusal yoksunluk şemasının güçlenmesini bekleyebiliriz. Hatırlatmak isterim ki, kendi çocukluğunuza dair küçük bir bilgiden yola çıkarak kesin teşhisler koymak gerçeği her zaman yansıtmayabilir.

Duygusal beceriler, kendi duygularımızı ifade etme, düzenleme becerileri ve duygusal ihtiyaçlarımıza duyarlı olmak ve karşılamak için adımlar atmak yetişkinlik döneminde öğrenilebilen becerilerden diyebiliriz.

Bir bebeğin bakım verenine duygusal olarak bağımlı olma hali yetişkinlikte devam etmiyor ve duygusal becerileri geliştirmek için terapi desteği alabiliriz. Kendimizle olan ilişkimizde öz bakım, öz şefkat gibi duygusal kaynakları çoğaltabiliriz. Duygusal olarak bize iyi gelen kişileri hayatımıza dahil edebiliriz.

Duygusal yoksunluk şemasının nasıl yerleştiği, yaşamı nasıl etkilediği ve gücünü azaltmanın yolları üzerinde çalışılarak sevgi, şefkat, anlayış ve özen gibi kaynaklara ulaşmak için tıkalı yollar açılabilir.

Sevgiler🤍