~ 2 min read
Terk Edilme Şeması
Terk edilme şeması nedir, nasıl oluşur ve terapide nasıl çalışılır?
“Sevdiğim biri benden uzaklaştığında telaşlanıyorum.”
“Eninde sonunda yalnız kalacağıma inanıyorum.”
“Sevdiğim insanların öleceğinden çok korkuyorum.”
“Sürmeyen ilişkiler kuruyorum, hep terk ediliyorum.”
“İnsanların beni terk edeceğinden korktuğum için onlara yapışıyorum.”
Bu cümleler size yakın geliyorsa, terk edilme şemanızın güçlü olduğunu düşünebiliriz.
Terk Edilme Şeması Nedir?
Terk edilmek, yalnız kalmak kimsenin istediği bir şey olmasa da bazılarımız terk edilmekten yalnız kalmaktan daha yoğun şekilde korkuyor. Terk edilme ihtimalinin rahatsızlığı, ilişkilenmenin, kendini açmanın, sevgi vermenin rahatlığını ve mutluluğunu geçtiğinde, terk edilmek göze alınamayacak bir risk olduğunda, “eninde sonunda beni bekleyen şey terk edilme, acı ve yalnızlık” düşüncesi bizi sarmaladığında terk edilme şemasının güçlü olduğunu ve yaşamı yönetmeye başladığını düşünebiliriz.
Terk edilme korkusu yaşamımızı yönetmeye, bu şema ile işlevsel olmayan baş etme yöntemleri kullandığımızda başlıyor. Başa çıkma biçimlerimiz bizi daha da yalnızlığa iten, var olan ilişkilerimizi zorlayan yollar olabiliyor. Örneğin ilişkilerde terk edilmeyeceğimizden emin olmak için ilişkimizi sınavlara tabii tutmak, olumsuz işaretleri takip etmek, küsmek gibi stratejileri kullanmak veya kendimizi bir ilişkiye dahil etmemek, hayatımızdaki insanlara kendimizi açmamak, sevilmeye ihtiyacımız yokmuş gibi davranmak gibi kaçınmacı yollara başvurabiliyoruz. Bu yollar bizi ilişkilerimiz varken dahi yalnız bırakabiliyor, ilişki içinde olduğumuz kişilerin zorlanmasına sebep olabiliyor. İlişkiler bittiğinde ise terk edilmenin ve yalnızlığın kaçınılmaz olduğuna dair elimizde sağlam kanıtlarımız olmuş oluyor.
Terk Edilme Şeması Nasıl Oluşur?
Terk edilme şemasının nasıl güçlendiği her bir kişi için kendi hikayesine özgüdür. Çocuklukta en yakın olduğu yetişkinlerden (genellikle anne- baba) ölüm veya uzaklaşma yoluyla ayrılık yaşayan, güvendiği yetişkinlerden terk edilme ve yalnızlığın kaçınılmaz olduğuna dair deneyimler duyan, “ben öleyim de kurtulun”, “artık senin annen- baban olmam” gibi ayrılık tehditleri duyan çocukların yetişkin olduğunda terk edilme şemasının güçlü olabileceğini düşünebiliriz. Hatırlatmak isterim ki, kendi çocukluğunuza dair küçük bir bilgiden yola çıkarak kesin teşhisler koymak gerçeği her zaman yansıtmayabilir.
Sevdiği birinden fiziksel veya duygusal anlamda uzaklaşmış bir çocuğun yaşadığı korku ve endişe halinin yetişkinlikte de devam etmesi terk edilme şemasının mantığını özetliyor. Yalnız kalmamayı garantileyecek bir yol, sevdiklerimizi yanımızda tutmak için işe yarar taktikler olmasa da yalnızlıkla ve terk edilmekler ilgili meselemiz üzerine çalıştığımızda, terk edilmeyle ilgili korkular hafiflediğinde daha açık, rahat, güvenli ilişkiler kurmaya yatkın olduğumuzu düşünebiliriz.
İnsan ilişkilerine ihtiyacımız devam etse de yetişkinlikte artık bir bebeğin bakım verenine/anne-babasına olduğu gibi belli bazı kişilerin özenine özellikle ihtiyacımız kalmıyor. Dolayısıyla terk edilmek artık yaşamımızı tehdit eden bir tehlike değil, üzücü bir olay, bir yaşam deneyimi olarak kalabiliyor.
Rahat ve güvende hissedeceğimiz sevgi dolu ilişkiler kurmak dileğiyle,
Sevgiler.